Ezrarengiz telefon
2 min readSene 1975, yer Lübnan gün ise iç Savaşın en şiddetli yaşandığı günlerinden biriydi. O günün gecesi Nibaş şehri , Bayburt’ta yaşayanlar tam bir kabus halinde yaşıyorlardı. Sokaklarda şiddetli çatışmalar oluyordu, seken kurşunlar evlere de isabet ettiğinden insanlar evlerinde bile rahat oturamaz hale gelmişlerdir. Herkes seken mermilerden en ziyade korunaklı olduğunu düşündüğü odalarında yere yatmış, korkuyla çatışmaların bitmesini bekliyordu.
Saat bu korku ortamında ağır ağır ilerlerken vakit gecenin ikisi olmuştu ki bu evlerden birinin telefonu çaldı. Karı ve koca saklandıkları yatak odasından korku ve merak içinde telefonun bulunduğu salona doğru koştular, telefonu açıp “Alo” demişlerdi ki evleri müthiş bir gürültü ile sarsıldı apartmanlarında çatışan taraflardan hangisinin attığını kestiremediler.

Tesirli bir roket evin duvarını delmiş saklandıkları, yatak odasını yerle bir etmişti. Gecenin o vaktinde çalan telefona koşup beraberce salona geçmeselerdi roketler yüzünden ikisinin de bedeni bin parçaya ayrılacaktı. Açıkçası o gece kendilerine kim telefon etmişti halen düşündürücü, panormal olaydı. Sonraki günlerde akrabalarına, arkadaşlarına sordular. O gün o saatte telefon eden onlar değildi, bu mucizevi telefon onlar için hiçbir zaman çözülemeyecek bir sır olarak kaldı.
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.